Fleksibıl bir duruş. Her yola geliş. "Ay ben Tayyip Bey'i çok seviyom kız! Naapsa yaranamıyo adam vallaa!"
Yerli/yersiz Oprah'ın ceket yakaları fütürsuzca 90ları işaret ediyor.
Şair bu kıtada neden Seda'dan çocuk istiyor? Kendi versin. BENİ EROTİKLEŞTİRMEYİN. Sabah programına gelip "Sedanım, kocamla senelerdir deniyoruz, olmuyor, mutluluğumuza gölge düştü, ailemiz parçalanmak üzere, ne olur çocuk şeyetseniz." diyenler çıkıyordu. Senelerdir denedikleri şey seksin ta kendisi bu arada. Başörtülü ablalar kahvaltının üstüne seks sohbeti yapıyorlar. Doğrudan demeseler de demek istedikleri şu ki: Biz kocamla sevişiyoruz, içime boşalıyor, sürekli bunu yapıyoruz, yine de o ayın sonunda regli oluyorum diye üzülüyorum. Artık sevişme motivasyonumuz kalmadı.
Gözleri dolu dolu, mikrofonu el hareketlerine uygun salladığından "Se.. ler.. de.. yo.. " kısmi anlatımlarını beyin fonksiyonlarımızla tamamladığımız bu ablalara, Sayın Sayan, sponsoru olan hacıhoca hastanelerinde (ki adları genellikle Sevgi, Esma, Yumoş gibi taptatlılıkta olur bunların) tüp bebek menüsü sipariş eder, programın sonunda da "Bak Celil Bey (Celil dediği hastanenin başhekimi, o saatten sonra o hitapla başeşeği de olabilir) ben bunları sana yolluYOM, (sevimli olma manevraları, milyarlık uygulamayı bedava YAPTIRIYON tabi kolay mı) sen de bunları iyileştiriYON, bebelerini de ellerine veriYON, tamam mı ANNEM?" (yaşarken sevmek lazım, az sonra bu gizem çözülecek) şeklinde ultimatomu verirdi. Veriyor, verecek de. Bu gidişle Sayın Sayan, benim kemiklerim toprağa karıştığı sırada bile o dönem yeni filizlenen bir genç türkücünün ondan çocuk isteyişlerine muhatap olacak.
Gecenin Sevgi ve Barış Festivali gecesi olması yüzünden mi, önüne attığı 100lük banknotlar, Merikınespres kredi kartları, son model arabalar, kaset, konser, dizi imkanları sebebiyle mi bilemiyorum, ben Onur Şan'ın Sayan'ın anasını da sevdiğine canı gönülden inandım gitti.
Şu pasteleyeceklerimi ben bile anlamadım.
"Sevgi ve Barış Festivali'ne katılan Seda Sayan ve eşi Onur Şan'a hayranları yoğun ilgi gösterdi. Dün akşam düzenlenen konserde sahneye ilk Onur Şan çıktı. Şan, yarım saat süren konseri sırasında sahneden inip seyircilerin arasında dolaşırken annesinin kucağındaki bir çocuğu sevdi. Onur Şan, sahneden “Ben de Seda’dan çocuk istiyorum” diye seslendi. "
"Sevgi ve Barış Festivali'ne katılan Seda Sayan ve eşi Onur Şan'a hayranları yoğun ilgi gösterdi. Dün akşam düzenlenen konserde sahneye ilk Onur Şan çıktı. Şan, yarım saat süren konseri sırasında sahneden inip seyircilerin arasında dolaşırken annesinin kucağındaki bir çocuğu sevdi. Onur Şan, sahneden “Ben de Seda’dan çocuk istiyorum” diye seslendi. "
Şair bu kıtada neden Seda'dan çocuk istiyor? Kendi versin. BENİ EROTİKLEŞTİRMEYİN. Sabah programına gelip "Sedanım, kocamla senelerdir deniyoruz, olmuyor, mutluluğumuza gölge düştü, ailemiz parçalanmak üzere, ne olur çocuk şeyetseniz." diyenler çıkıyordu. Senelerdir denedikleri şey seksin ta kendisi bu arada. Başörtülü ablalar kahvaltının üstüne seks sohbeti yapıyorlar. Doğrudan demeseler de demek istedikleri şu ki: Biz kocamla sevişiyoruz, içime boşalıyor, sürekli bunu yapıyoruz, yine de o ayın sonunda regli oluyorum diye üzülüyorum. Artık sevişme motivasyonumuz kalmadı.
Gözleri dolu dolu, mikrofonu el hareketlerine uygun salladığından "Se.. ler.. de.. yo.. " kısmi anlatımlarını beyin fonksiyonlarımızla tamamladığımız bu ablalara, Sayın Sayan, sponsoru olan hacıhoca hastanelerinde (ki adları genellikle Sevgi, Esma, Yumoş gibi taptatlılıkta olur bunların) tüp bebek menüsü sipariş eder, programın sonunda da "Bak Celil Bey (Celil dediği hastanenin başhekimi, o saatten sonra o hitapla başeşeği de olabilir) ben bunları sana yolluYOM, (sevimli olma manevraları, milyarlık uygulamayı bedava YAPTIRIYON tabi kolay mı) sen de bunları iyileştiriYON, bebelerini de ellerine veriYON, tamam mı ANNEM?" (yaşarken sevmek lazım, az sonra bu gizem çözülecek) şeklinde ultimatomu verirdi. Veriyor, verecek de. Bu gidişle Sayın Sayan, benim kemiklerim toprağa karıştığı sırada bile o dönem yeni filizlenen bir genç türkücünün ondan çocuk isteyişlerine muhatap olacak.
"Şan’dan sonra sahneye çıkan Seda Sayan seyircilere “Annelerimizi, babalarımızı sevelim onlar bizim için çok önemli, onları yaşarken sevelim” dedi."
Ne alaka dememek lazım. Gizem çözüldü.
"Gecede Seda Sayan, Sezen Aksu’nun kendisi için bestelediği ‘Annem’ şarkısını eşi Onur Şan’ın bağlaması eşliğinde söyledi. Şarkı sonrası Onur Şan, “Seni de seviyorum, ananı da seviyorum, kendi annemi de seviyorum. İyi ki seni sevmişim” dedi."
Gecenin Sevgi ve Barış Festivali gecesi olması yüzünden mi, önüne attığı 100lük banknotlar, Merikınespres kredi kartları, son model arabalar, kaset, konser, dizi imkanları sebebiyle mi bilemiyorum, ben Onur Şan'ın Sayan'ın anasını da sevdiğine canı gönülden inandım gitti.
Bir de söylemeden geçemedim, Seda Sayan her sevgili değiştirdiğinde, "Mahmut istedi, artık esmerim", "Tankut istedi, artık kumralım" şeklinde açıklamalar yapıp, saçını ona yakışmayan, en kibar tabirle kaka renginin tonlarına boyatıp, bir ay geçmeden de "Mahmut sarı isterim diye tutturdu, zaten ben de özlemiştim", "Tankut sarışın seviyor, kuaförümle yeni bir imaja gittik, artık koyu boyatmak yok" buyuruyor. Dar jean pantolon üstüne omuzlarını açıkta bırakan efil merserize kazaklar, boynundaki takısının ucunu çapkın yan bakışla ağza alıp diş arasında yalancıktan tutmalar, bunları kim öğretiyor bunlara? Cevap: Nihat Odabaşı. Gidip yabancı mankenlerden öğrendiği eda-işveleri bizimkilere bir satışı var ki, o da başka bir yazının konusu olsun.