Kucağımda son model minifırın laptopım, değineceğim konulardan bir ve en önemli tanesi eve gelirken gözlemlediğim nüfusun fiziksel değişimi. Bildiğiniz üzere, Stockholm'ün nadide göçmen bölgelerinden Huddinge'de, Serhan'ın evinde konuk oyuncu olarak ikamet etmekteyim. Peki, şunu biliyor musunuz ki ben her gün yakışıklı çocuklar, güzel kızlar görmemekteyim. Çünkü şehirde güneye yaklaştıkça, evrim teorisi tersine doğru işliyor ve o yakışıklıçocuklargüzelkızlar, güney bölgelerde yerini çorak araziye bırakıyor. Bilmiyorsunuz. O zaman öğreneceksiniz.
İlk faz: Stockholm T-Centralen'den yola çıkış. Erkeklerdeki İskandinav hatları oldukça belirgin, saçlar bakımlı, tam boyunda. Siyah süveterinin sadeliği göz alıcı. Ne yapsa, yere sümkürse yine de baştacı edilecek, biçimli burun ve dudaklara sahip, anlamlı gözlerle bakan, Avrupalı bir erkek. Teşekkürler, Jakob Cedergren, bizi kendine hayran bıraktığın için(over and over again).
İkinci Faz: 3 durak sonra Stuvsta'ya varış. Trende sayıca artan erkeklerde omuzlar daralmış, göbek çıkmış. Tende koyu buğday, hatta esmere varan renk değişimi. Burun gagavanlaşmış. Kravat bağlayıştaki baştan savmalık, o yakanın zaten ter koktuğunun habercisi. Türk kökeni ağır basmaya başlıyor.
Son faz: Huddinge. Huddinge nüfusunun 3/4'ünde ağır basan yoğun kıllanma, açıkça gözlenebiliyor. Kaşlarda tekkaş modası, üst dudağın tepesinde acımasız, fırça bıyıklar. Arap yarımadasının afrosu denecek, Türk standartlarında minibüsçü şeklinde tabir edilen Kara Şimşek David Hasselhoff'u bir saç. Bölge erkeklerinin şaşmaz tercihi çizgili gömlek, ayakta da ütüden ve oturup kalkmalardan popo kısmı parlamış, sütlü kahve, koyu kahve, deve tabanı renklerinde, illa ki kahverengi skalada kumaş pantolon.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
ahahah yarildim yahu :) skala kopartici olmus gercekten.
Yorum Gönder