9 Haziran 2009 Salı

Kafayakanlar

Seneler önce MTV'de kayak yapan, dişmacunu reklamı gibi ferah çocukları gösterirken fonda bu şarkının on saniyesini duydum ve o an kafamın içi alev alıp yanmaya başladı. Bu şarkıyı nereden bulacaktım, kim söylüyordu? Döne döne her arkadaşıma telefon açıp, sözlerini zaten anlamadığım bu dans parçasını basit notalara dökerek ( dü dü dü dü dü şeklinde bir solfejle)hatırlatmaya çalıştım. Yok, bilen yok. MTV'nin sitesine girip kayakçı çocuklar programının soundtrackini aradım, yok. Öylece içimde ukde. Sonra bir gece, inli cinli videosunu gördüm TV'de. Çok uykuluydum, ayağa fırladım, kalem bulamadım, o sırada isim kaçtı. Ama iki adam ismi olduğunu görmüşüm. Bir sevin sen. Tut, tüm iki DJli isimleri tara. Hepsinden örnek indir. Şarkıyı bir türlü bulama. Sonra, çok sonraydı, yine video çıktı, ismini buldum da muradıma erdim. Evde günlerce bu şarkı hüküm sürdü:
Layo and Bushwacka - Love Story

Yine milyar sene önce kanallar arası zıpzıp gibi gezerken bir gece, bir MTV News içeriğinin kenarına bir kaç saniye bu şarkıyı iliştirmişler. Yine kafamın içi alev alev. Soulseek'in canına abandım. YOKYOKYOK İŞTE. Don't go falan demiş ya şarkıda, yazıyorum. Röyksopp da yazıyorum. ÇIKMIYOR. KATİYYEN ÇIKMIYOR. En sonunda birinden buldum gibi oldu. Tamamen inene kadar daha yüzde birde ve ikideyken bile repeate alarak teyit etmeye çalıştım. Anladım ki doğru yoldayım, zevkle kişnedim. Tabii kabloyla, kablombağa hızıyla anca sabaha karşı indi. Ve kulaklıkla o ilk dinleyişin zevki var ya... AMANIN. Kalkıp elli kollu dansediyorum. Saat 4 mü, 5 mi, neyse artık. Hört diye kapı açılması. Kulaklığı çıkardım. Annem diyor, "kızım, delirdin mi sen artık?" Meğer kulaklığın kablosu çıkmış ben çikiçiki yaparken. Apartmana müzik şöleni yapıyormuşum.

Mekon -Please Stay (Röyksopp remix)



Bir de yine 4-5 sene falan öncesinden bir şarkım var. O kış, Gloria'da ne zaman bir kahveye tutunsak şakkadanak bu şarkı başlıyor. Müptelası olmuşum. Adamın yakasına yapıştım (garsonun), "nedir buaaa" diye. İsmini vermiyorlar. Leziz pasta çeşitlerinin durduğu cam tezgahın üzerine çıktım, yakasından tuttum, çektim böyle (yalan). Meğer işletmeci bir karışık CD çekmiş, üstünde isim misim yazmıyor. Herhalde Media Player'da çalıyorlar, track mrack yazıyor. Nasıl üzül, nasıl üzül sen. Aratıyorum, let's give it one more try yazıyorum. YOK. Delirdim. Ne zaman Gloria'ya gitsem de başlasa, bir kelimesini daha duyayım diye heves ettim. Yok işte, kaydı gitti elimden.
Daha sonra bir gün Tuğçe'yle arabada gidiyoruz. Bir şarkı söyledi bu, "ne zamandır bulamıyorum, aklımda bak" diye. Ben de kendi ukdemi söylemeye başladım. "AA, ben biliyorum" demez mi? Bana şarkıyı çekmez mi? Kaş'ta o şarkının içinde bulunduğu CD'yi her akşam duştan çıkıp hazırlanana kadar dinlemez miyiz? OOOOOO. Ben o şarkıyı Kaş'la kliplendirmez miyim gözümde? Hepsinin cevabı evetevetevet.
A New Funky Generation - One More Try
(Bunun videosunu bulamadım işte.)

3 yorum:

Deniz Coşkun dedi ki...

Bu tip şarkıyı bulamama durumlarında midomi'yi çok fonksiyonel buluyorum.

Elmoş dedi ki...

Sen söyleyene kadar haberim yoktu. Hemen sabırsızlıkla Layo & Bushwacka'nın Love Story'sini mırıldandım. Bil bakalım ne oldu: Hintçe bi şarkıyla eşleştirdi. Ağlıyorum kahrımdan. İsimli şarkı. Gibiyim.

ToTo dedi ki...

sen sarkı yazarsında bulup dinlemezmiyiz.....:)