14 Ocak 2013 Pazartesi

Abbas Güçlü ile 2012'ye genç bakış

2012 yılında çektiğim fotoğrafları aylarına göre sıraya koyunca nerelerde, ne yaptığımı ufak ufak hatırladım, çok hoşuma gitti. Her aya bir fotoğraf sınırlaması getirerek aşağıya yerleştiriyorum, isteyen tabağına alsın.


Aslında Aralık ayında çalışmaya başladım, fakat iş yerine fotoğraf makinası götürmek anca Ocak ayında aklıma geldi. Bu fotoğrafı yolda, otobüse binmeden hemen önce çektim. Ortadaki tabelasındaki "Airport Bus" yazısını ne zaman görsem bizim karikatür dergilerindeki fonta benzettiğimden gülümsüyorum. Benim için çevresindeki tüm griliği renklendiren, güzel bir detay.


Şubat ayında nihayet Institute of Contemporary Art'a yolumuz düştü. Aslında yolumuzun düşme sebebi Stephen Malkmus'un zevcesi Jessica Jackson Hutchins'in işlerini de görebilmekti, gördük. Bu arada binanın mimarisini İskandinav tarzına benzetip çok beğendiğimizden, akşama kadar çeşitli odacıklarında vakit geçirdik.


Serhan'ın bir bilim ödülüne layık görüldüğü haberi üzerine, ödülü gidip Stockholm'den almak için Mart ayında Washington'daki İsveç Büyükelçiliği'ni, ayrıca Senem ve Erhan'ı ziyaret ettik. Senem o sırada National Building Museum'da çalışıyordu, onun sayesinde aslında çıkmanın yasak olduğu bu kata çıktık.


Nisan ayında Zeynep ve Alper bizi ziyarete geldiler. Bu maceralı süreçte türlü manzaralı, uzun yürüyüşlü, heykelli, önemli binalı, öpüşmeli, koklaşmalı, gülüşmeli anlar yaşandı. Ziyaretin sonunda Alper Boston'a aşık oldu ve gelecek planlarını buraya yerleşmek üzerine kurmaya başladı.


Mayıs'ta baharın gelişini Stockholm'de kutladık adeta. Gözde'nin evinde misafir olarak kaldığımız on gün boyunca neleri özlediğimizin pek farkına varmadık. Yeterince tadını çıkarmamış olmanın acısı sonradan koydu.

Haziran'da ofiste sonradan bana bir tür kanser getireceğinden şüphem olmayan türde feci bir stresle boğuşuyordum. Bu güreşi kaybedince herhangi bir şeye karşı heves duymamaya başladım. İşte bu yüzden Haziran ayım fotoğrafsız geçti.


4 Temmuz'u kutlamak, daha doğrusu havai fişekleri seyretmek için epey manzaralı bir yer bulmamız bir saat sürdü. Fakat fişekler atılmaya başladıktan birkaç dakika sonra meteorolojinin de ön gördüğü korkunç bir sağanak yağmur başlayınca şovun gerisini neredeyse yüzerek vardığımız istasyonun camından izledik.


Ağustos ayında patronun hibe ettiği beyzbol maçı biletlerinden birine talip olmam sonucu Boston Red Sox'ı izlemeye gittik gittik. 45 dakika kadar ne olduğunu anlamaya çalıştık, sonrasını Serhan çözer gibi oldu, zaten 90. dakikada terkettik. Sonuna kadar bekledik sanılmasın; maç toplam 2.5 saat kadar sürmüş.


Mağazalarda bikini-mayo bile kalmayan Eylül'de senelik iznimizden kalan kırıntıları birleştirip yaz tatili için Miami Beach'e gittik. Plajda olmadığımız sıralarda dolanırken böyle şeker pembe, bebek mavisi, incikli boncuklu binalar gördüm ve bol bol fotoğraf çektim.


Ekim'de yaprakların sonbahar renklerine doğru kavrulmasını parkta izledik.


Kasım'da bir tarifin peşine düşüp ayı şeklinde kurabiyeler yaptım. Üstelik Popi bizim ayılarla uzaktan tanıdık çıktı ve hemen hoşbeş etmeye başladı. Ayıların aynı yakınlıkta davrandığını ise pek söyleyemeyeceğim.


2012'nin son günlerinde de senenin son fotoğraflarına konu olacak şekilde ilk gerçek ve kocaman çam ağacımızı süsledik ve üstümüzden geçip giden yıla son kez el salladık.

4 yorum:

Unknown dedi ki...

2012 bu fotoğraflardaki gibi güzel geçtiyse ne mutlu size :) özellikle National Building Museum'da yasak olan üst katın manzarası beni cezbetti :) benzer arşivi 2013'te görmek dileğimle..

Elmoş dedi ki...

Teşekkür ederim.

Blogda yorum bırakanlar ekseriyetle tanıdık oluyor, böyle yeni isimler görünce seviniyorum.

Sevgiler, selamlar,


Elmira

hevesli bardak dedi ki...

Yazılarını biriktirip biriktirip arka arkaya okuyorum ya, (kestaneyi de soyup biriktirip öyle yiyen bir insanım) o yüzden geç gördüm. Aa bir de baktım biz. Hehehe. Bu senenin bir özetini de ben mi yazsam ya. Önce fotoğraf çekmeye başlamam lazım.

Elmoş dedi ki...

:) Ben de senin görmeni bekliyordum. Bu sene kaçtı, artık bebişli seneye.