şeylerden biri, olabilecek en Amerikan, en gökdelen gölgelerinin ayazında yürümelere yaraşır şarkıların bana hep Avrupa'yı, o korunaklı, düzenli, karla ve sokak lambalarıyla aydınlanan az yürünmüş sokakları, sıcak renklerde perdelere vuran ışıktan herkesin evinde oturduğunu görebildiğindeki huzuru ve orada yarının bugünden çok farklı olmayacağını bildiğin için önündeki zorlamasız, koşturmasız, sonsuz ihtimalin verdiği ferahlığını hatırlatıyor.
Önce koca bir kıtanın büyük bölümüne, sonra yüksek binalara ve geniş müstakil evlere, en son olarak da oda büyüklüğünde koltuklara yayılmış istilacı bir ülkenin müzisyenlerinin, kompakt ve bambaşka yaşayan bir kıtayı bu kadar güzel ifade edebilmesine inanın ben de hayret ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder