Helecandan dudağımı ısırınca tavşan gibi çıkmışım. Hayır, çenem önde değil. Konuşurken de tıslamıyorum.
Soundcheck esnasında. Koca kıçlı kızlar önde yalandan Malkmus izlemeye gelmişler, adamı tanımadılar.
Malkmus enişteniz olmaz. Olmasa da olur.
Böyle iki müzik entrysi girince de tüm işi yeni grup keşfetmek olan ergen gibimtrak durucam. Yok, olay o değil.
Patrick'in yeni videosuyla coşmuşken, yeni bir keşif olmayan Malkmus'a saygı duruşu yaptım dün kendi kendime. Canım sıkkınken kendini önemsememeciliği ve dalgacılığıyla beni rahatlatıp, dertlerin olmadığı bir koya taşıyor. Komedi filmi seyrediyormuşcasına kikirdemeye ve şarkılara eşlik etmeye başlıyorum. Son rekorum bir yaz günü salondaki kanepede pineklerken Pig Lib'in şahanesi 9-10 dakikalık "One percent of one"ın sololarına ıslıkla eşlik etmekti. O gün Pig Lib'i nota nota ezberlediğimi farkettim.
Malkmus, en son "Real Emotional Trash" diye bir albüm çıkarmıştı. Şimdi siz bilmiyorsunuzdur, öğreteyim: Barış'la bunun userfriendly bir albüm olmadığı konusunda birleşmiştik. Canımıza minnet. Kaçtır adama adanmışlığımızı kanıtlamak istiyorduk. Dün farkettim, ben bu albümü de ezberlemişim. Did I pass the test?
Kasım 2003'te İstanbul'a gelmişti, gittik tanış olduk. Canlı izleme şeyine şeyettik. Bu hikayeyi arkadaşlarımın tümü olmasa da bümbüyük bir kısmı bilir, fotoğraflarını bizzat parmaklamıştır. Bilmeyenleriniz için şuraya koyuyorum.
Yine bileniniz/bilmeyeniniz için 70'ler gibi görünen bir radyo için yapılmış kaydını ve başka fotoğraflarını koyuyorum. Ömrüm size hizmet etmekle geçti, yalan değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder