10 Ağustos 2011 Çarşamba

Gavurdağı değil, bavul dağı

Tatile giderken de bu böyle, bir yere giderken de. Hele son birkaç senedir oradan oraya savrulduğum için, hep böyle. Bu, değişmeyecek. Ben böyle bir insanoğluyum. Yazın "Hafif bir yaz!", "Püfür püfür bavullar!", "Karayipler'e bir şort, bir tişört gittim!" gibi Cosmopolitan kokan başlıklarının altına yazabilemem. Kafam almıyor öyle ihtimali. Afedersin de; hangi şort? Hangi tişört? Hangi sandalet? Hangi şapka? Hangi bikini? Hani fotoğraf makinası? Uçak soğukça oluyor, sırtına bir merserize hırka almayacak mısın? Ayağın üşüyecek, bir çift çorap koymayacak mısın sırt çantana? Laptop, cep telefonu, I-pod ve tüm bunların şarjları nerede? Güneş gözlüğün, elli faktörlü güneş yağın yok mu? Makyaj malzemeleri ve temizleyicileri, nemlendiricilerin ve aksesuvarların yok mu? Ayağının ojesi bozulsa, bir uzanıp silmeyecek misin? Saçın denizden çıkıp antene döndüğünde bir yatıştırıcıyla kremlemeyecek misin? Kuruduktan sonra kabarmasın diye bir maşa çantaya atmaycak mısın? Deniz havlusu sorunu ne olacak? Lif, duş jeli alınmayacak mı? Kulak çöpüdür, üzümün sapıdır, elli tane iş çıkmayacak mı?

Yahu, nasıl bir sandalet yahu! Koskoca tatilde bir çift sandalet, hem deniz kenarına, hem gece gezmeye olur mu? Birkaç takım iç çamaşırıdır, ıslak mayoyla oturma diye en az iki yedek bikinidir, bunlar ne olacak? Benim aklım vallahi almıyor, bunlar nasıl insan? Ben neden öyle insan değilim? Neden 30 kiloluk bavul yapmadan benim tatilim zehir oluyor? Neden "bir gece de canım isterse böyle giyerim" diye diye 5 gün için 55 kombin koymadan içime sinmiyor? (Ki bunların en fazla 3 tanesini giyiyorum.) Neden ben bu kadar kullanışsız, az esneğim ve daha önemlisi, esnek olan nasıl esnek?

Hiç yorum yok: