23 Aralık 2009 Çarşamba

Twilight, en iyi ihtimalle kanaatten Twilight Zone derim.


Bak linki de veriyorum, sonra küsmece olmasın. Katkı maddesi, cila falan yok. Zerrin Özer, diyor. Dur hatta;

"Son zamanlarda verdiği kilolarla adından söz ettiren Zerrin Özer iddialı bir kliple hayranlarının karşısına çıkıyor. Eksi 4 derece soğukta kombinezon giyerek Tophane Caddesi'nde klip çeken ünlü şarkıcı zor anlar yaşadı.

Ayakligazete'nin haberine göre, klipte bir pavyon kadınını canlandıran Özer, giydiği tuvaleti bir süre sonra yırtarak çıkardı. Altından çıkan kombinezonla çekimlere devam eden sanatçı klibin sonlarına doğru kendini kaptırıp yerlerde ağladı.

Ünlü şarkıcı, 'Bunlar gerçek gözyaşları. Şarkının sözleri beni çok etkilemişti ve çok hissederek okumuştum. Muhakkak ki yüzlerce insan var İstanbul'un harcadığı. Bu klibin bir misyonu var ve bu klipten sob(n)ra İstanbul'a ümitlerle gelen bir çok kadının pavyona düşmesi anlatılıyor. Ben (de) bunu oynadım. Çünkü bu bizim gerçeğimiz' diyerek gözyaşlarını tutamadı. Habertürk"

Yau.. Yahu... Bin defa dedim şöyle beni nefessiz bırakmayın söz merdiveninde. Ben buna ne diyeyim? Hem de buna bir şey demezsem orta yerimden cırılmam mı, sen söyle. Yahu, bu Zerrin Özer niye böyle yapıyor? Anladık, vaktinde atraksyonel, hippi bir duruşu, uzun saçları, yuvarlak canlenın gözlükleri, efendime söyleyeyim, bir albenisi varmış. Sonra yeri sağlamlaşmış, albümleri falan, seveni çok. Kerim Tekin diye temiz bir çocuk vardı, popçu. Onla sevgiyi buldu, yüzü güldü. Sonra çocuk vefat etti, aman evlerden uzak. Bir yıkıldı, üzüldü tabi Özer de. Seneler seneler sonra, gitti damat yarışmalarında şansını denemiş bir kır saçlı çocukla evlendi. Ona da tamam. Sonra çocuğa sardıkça sardı, vay "kıskanıyorum ölesiye" vay "gururumdan ayrılırım gerek görürsem" falanlar. Hadi onu da görmezden şeyettik. Olabilir, Zerrin Özer insan değil mi? Aşkından çeşitli ruh hallerine girip çıkabilir. E, sonra çocukla ayrıldılar. "Ölsem barışmam" diyordu kanellerde. Onu da cebimize koyduk mu? Hah. Sonra "dön dese dönerim" namelerine başladı. Olabilir, yine aşkın delibozuk dengesiz halleridir. Yine aynı dönemde programlara konuk olup türkü okumaya başlayıp caza tamamladığını biliyorum. Maalesef. "Ben en eskiden caz okuyordum" şeyinin kalıntısı. Sahneden saatlerce inmeksizin, yere oturup Janis Joplinlemeceler. Sevimli denemeyecek kadar AMMAN Çocuklar Duymasın Havuç'u sevimsizliğinde. Sonra "vay, yenilenicem, artık beni jartiyerle göreceksiniz" buyurmaz mı? EYVAH. O an, bunun arkası iyi gelmeyecek, biliyordum. Yine de insan çıldırıyor meraktan. Vaktinde Semiramis Pekkan kaşlarını incelttiğinde de, iştahla, iştah ne demek, açlıkla yeni fotoğraflarına bakmıştım. Aynı o hesap, adeta yerimde duramadım o dönem. Ameliyatını olsun hayırlısıyla Sayın Özer, foturaflarına bakalım ve "aaaa hakkaten plastik cerrahi artık çok ilerledi" diyelim ve Özer adına sevinelim diye. Ameliyattan sonra bir programa çıkmış, fotoğraflarını Sacitabi'den gördüm. Çok sevindim. Alımlı bir kadın olmuş, ki alımlı bir kadındı zaten. E sonra? Sonra bu jartiyer sözü aldı yürüdü yahu. "Jartiyerle sahneye çıkıcam", "siz beni bir de jartiyerli görün", "hep kapattım, şimdi açılıyorum" ohooooooh. Nitekim, yukarıdaki habere geliyorum, o klip çekilmiş, o kombinezon giyilmiş. Jartiyeri tam tespit edemedim, bir takım file çorap emarelerine rastlasam da. Klibin kamera arkasını izledim ben bu arada. Özellikle yere yıkılıp ağlamaya başladığı sahnede içim acıdı. O durumlara düşmesine içim acıdı. Klipte fahişeyi oynamasına değil de, gerçek hayatta dışı değişse içi de değişecek sanmasına üzüldüm, o dandik kombinezonun içinde nasıl ucuz durduğuna da üzüldüm. Bunu mu bekliyoruz sanıyor acaba? Şimdi kendini o görüntülerde izleyince seksi falan bulmayacak. Kiloları emdirmiş olsa da, hala ruhu senelerdir içinde ikamet ettiği bedenin şekline alışmış. O üzünçlü halini emdirmedikçe, ben sanmıyorum herhangi bir laypo Özer'i kır saçlıdan önceki, Kerim Tekin kaybından önceki dönemine getirsin.
Gönül sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz.

Amma şakamatik yönümle linkteki son fotoğrafıyla Sayın Özer'i son moda vampir filmlerinde, bir gerilimde oynamaya davet edebilirdim. Eğer kadıncağızın acılarına duyarsız olsaydım. Ki değilim.


Zerrin Brutal'den geliyor: Yalnız benim için, bak gotik gotik.

Bir de, şarkıcı olmak için İstanbul'a gelme devri yirmi yıl önce falan kapanmadı mı yahu? Şimdi Youtube'a videoyu gömdüm müydü herkes çokstar. Myspace de var. Evlerden uzak. Allah düşürmesin.

14 yorum:

hevesli bardak dedi ki...

Biz Zerrin Özer'in acılarına ekrandan tahammül edemiyoruz, yanında duranlar nasıl dayanıyor acaba. Her gördüğümde benim de içim bir ayrı acıyor, hani her mahallenin, muhitin vardır böyle görmüş geçirmiş, çokacılar çekmiş, "gençliğinde çok güzelmiş" yaşlı kadını, aklıma onlar geliyor. Bak Seren Serengil'i de görünce benzer hissiyatım geliyor, allah sonunu benzetmesin.

Şunu da düşünmekten geri duramıyorum, jartiyerini kombinezonunu giyip sevişiyordur da. İlla ki. Of.

jeuparti dedi ki...

sabahtan beri bu habere gülüyorum a dostum. yazıyı yeni gördüm, terazine de tıkladım.

bu tribal enfeksiyon bir de yılmaz morgül de görükmüştü hatırlarsanız. bir hassascılık, sanatçıyım taşıyamıyorumculuk, neler başımdan geçti bergenciliği, hatta yengeç burcuyum acılarım artık kabuğumdan fışkırıyorculuk, sosyal sorunlarımıza göğüs gerelim gerekirse yerlerde sürünelimcilik...

senelerdir böyle ama, tedavide de ilerleme yok. geçmiş olsun diyorum ben burdan kendisine ve tüm sevenlerine. ayrıca seren e de çoüzülüyorum ama özlem yıldız kadar değil. yoksa aynı ofsayta düşeriz diye tabi ki.

pişti: twilight zonta

Elmoş dedi ki...

Şu Seren(1+gil) denklemine ben de girmek istiyordum ama kısmet olmamıştı. Bir dahaki programımızda Cengiz İmren'le mapus günlerinden, kocası Musa ile Museviliğe giden arabesk yolda bir türlü dengini bulamayan Seren diyelim mi? Şimdilik minik bir rüşvet size: Annesi Nevin hanım geçenlerde "kocalarına harcadığın parayla ben sana George Clooney'i getirirdim be kızım" demiş, okuyunca vallahi gülemedim. Böyle bilançocu anneler de var.

nick bulamadim dedi ki...

Yazik yahu, link'deki fotograflara bakarken icim acidi. Sayende magazin gundeminin en inci haberlerini secmece takip ediyoruz, yine gayet basarili bir calisma, eline saglik.

Şölen dedi ki...

kolundaki yıllar öncesinden kalma "peace" dövmesine dikkat çekmek isterim.

Elmoş dedi ki...

Teşekkür ederiz. :)

Elmoş dedi ki...

Evet, o dövmeceye de bir destan düzülür. Bana en çok Sibel Tüzün'ün metalci kocası döneminden kalma, pişmanlığın deri altına işlenmiş halini anımsattı.

Jamini dedi ki...

sabah bu yazıyı okuduktan sonra gotv de tokia hotel ‘in bir videosuna denk geldim. bu sefer şarkılarını ingilizce söylüyorlardı ki,zaten normalde almanca söyledikleri şarkıları anlamak için evde bir hafta kendi başına alm çalısmak yeterli.

neyse valla direk aklıma sen geldin.bu elemanlar hakkında kısa bir araştırma yapsan üzerine de birkaç adette videolarını izlesen,eminim çok komik bir yazi döktürürsün buraya.

söyle ortaya karışık birkaç resimlerinin linkini veriyim de,alman mucizesinin sadece teknolojik bir şey olmadığını herkes görsün..

http://idolator.com/assets/resources/2008/07/tokio-hotel.jpg
http://www.welt.de/multimedia/archive/1216292744000/00610/Tokio_Hotel_close_B_610778g.jpg
http://www.digitalvoodoo.de/blog/archives/bilder/der-gemeine-tokio-hotel-fan.jpg
http://api.ning.com/files/ZlOsCwJwZ*WKu*yKbN*fajXcEcbirfa8Ql6hAt1JAXm4y4buuTwmS7QOE*eJE7y9w*Cu188kKdrKUreM0ADZPzd7BaC3IuUI/TokioHotel.jpg

Elmoş dedi ki...

O konuda aslında başka bir malumatım olacaktı, ama benden önce davrananlar, düşüncelerimi bir araya derenler çıkmış:

http://www.skool.us/files/new/nov/tokio-bjork.jpg
http://images.icanhascheezburger.com/completestore/2009/1/2/128754035012775920.jpg

Bir tanesi alter camiamızın secdelere doyamadığı Björk, diğeri Akmar işi pespaye Tokio Hotel'in şeyi.

Elmoş dedi ki...

Malumat olur mu ayol, maruzat.

tomwood dedi ki...

http://www.gruptokiohotel.com/icimizdeki-th-aski-hic-bitmesin-t-7327.html

sonra teşekkür edersiniz.

hevesli bardak dedi ki...

TokioHotelgillerden CinemaBizarre ile ilgili bir şeyler haykırmıştım zamanında. (na burda http://sonsofsouthernparkness.blogspot.com/2008/02/ah-bu-arklarn-gz-kr-olsun.html -- Baya da ılımlıymışım, bakarsın ilerde meşhur olurlar diye lafımı sakınmışım.)

O halde yeni yazının ismi şöyle olsun bence "Zerrin Özer'den Tokio Hotel'e: İmaj Faciasının Anatomisi"

(discovery channel, istanbul, johannesburg, stokôlm ve kanaatten tokyo)

Elmoş dedi ki...

Başka blogların var ve bunca zaman hepimizden sakladın demek. Ahbap, derdin nedir?

hevesli bardak dedi ki...

Derdim kimseleri incitme alındırma derdi olmadan, kimsenin okumadığı şeyler yazmaktı. Kötü bi niyetim yoktu (:

Sıkıcı blogdur zaten, geleni gideni olmaz.