İki tane Andrew Bird, veyahut bizim deyişimizle KUŞÇU arasında My Name is Earl sandöviçi.
Arkadaşlarımın insan benzetme yeteneğimi mükemmel bulduğunu önceden anlatmamıştım galiba. Öyle ki, kimi zaman bir kafede, bir barda, sokakta yürürken mütemadiyen ünlü gördüğümü iddia ederek birileriyle inatlaşırım. Bundan seneler önce bir gece Perie Petiee'de, az da içkili olduğumdan herhalde, yanımdakinin koluna tutunup "Tarkan önümüzden geçip tuvalete gitti" diye tutturmuştum. Beş dakika kadar masadaki sohbeti durdurmuştuk da, tuvaletten elleri yarı ıslak, kot ceplerine tersli yüzlü kurulayan bir vaziyette dönecek diye beklemiştik. Ben beklemiştim daha doğrusu, diğerleri Tarkan olmayan bir delikanlının tüm masanın onu beklediğinden habersiz merdivenlere seğirtişini izlemek için sabırsızlanıyordu. Neyse, sonra o olmadığı anlaşıldı. Biz de Perie Petiee'de Tarkan görmeyen arkadaş grubu olarak sade yaşantımıza devam ettik. AMMAAA, pek çok konuda adetim olduğu üzre inatlaşmayı elden asla bırakmadım ve bırakmayacağım da.
3 yorum:
Hastasiyim Andrew Bird'un!! Evet ya benziyorlar kesinlikle.
jeff buckley de bu türden dicektm de.oha dedim.
EVETEVET. Çok doğru bir tespit. Burun deliklerindeki benzerliğe odaklanınca onu unutmuşum.
Yorum Gönder