Sağda solda, Fransa'sında, Almanya'sında, İspanya'sında, Amarıka'sında dostlarım var; biliyorsunuz ki globalim. Globaliz-m. İsveç'te olunca en güzel şey bu arkadaşlara havanın soğukluğu konusunda onlara hava atmak. Orda kaç, hissedilen kaç diye sora sora kıroluğumuzu yapıyoruz. Dünden beri ortalığı iyice buz götürüyor, fırtınası, karı o biçim. Mütemadiyen weather.com açılıyor, eksi kaçlara düşmüş bakılıyor. Yatağa gideceksen havanın soğuması güzel de, sabah olup güne başlamak, insan içine karışmak planındaysan biraz fenamena. Şimdi uyanmışım, kahvaltımı yapmışım, bir minik duş alıp çıkmayı planlıyorum. Ama dışarıya bir bakıyorum. Hani ortaokuldayken kar yağınca bazen okula gidilmezdi. Resmi olarak okul tatil olmasa da, servisler gelemezdi mesela. Sabahtan kalkmışsın, güç bela giyinmişsin, servise inmişsin. Annem diafondan sesleniyor: "Servis gelmeyecekmiş, hadi eve çık." OH. O an, en güzel an. "Nası uyurum, nası" sandığın an. Halbuse eve çıkınca göreceksin, uyunmayacak o gün. Anne işe gidecek, evde oturup son seste kadın programları izleyeceksin. Pijama altı bağlanmamış botla bakkala gideceksin. Şeker-çukulata alacaksın. Dergi alacaksın. Yatağının üstüne karargah kuracaksın. Boş ambalaj kağıtları, dergi jelatinleri birikecek. Sonra salona geçilecek. Battaniye, yastıkla beraber. Tek ayak çoraplı, teki çorapsız mutfağa geçilecek, dolap karıştırılacak. Mandalina kabuklarını sehpanın üstüne koyarak meyve yenecek. Annenin telefon açıp kontrol etmesine rağmen evdeki yemek ısıtılmayacak. Dışardan yemek söylenecek. Akşama doğru uyku çökecek. O sırada da anne gelecek. Uykuyu bölecek. Akşam yemeği telaşı ve kavrulan soğan kokusu tüm eve yayılacak.
Saatleri, anları belirleyen bir başkası olunca (bizim örneğimizde bu kişi annem), bomboş yaşamak sana düşüyor da, burada mesela tek başımayken günü başlatmak yükü de benim omuzlarımda oluyor. O çok fena. O gün yataktan kalkmasam hiç, o gün başlamaz, bitmez. Yaşadın mı, yaşamadın mı, farketmez. Kafasına göre takılır zaman. İlerler durur.
National museum kapalıymış bugün. Gidecektim hesapta. Hay bin kunduz.
3 yorum:
hava soğuk diye hava mı atılır ulam, benden daha çok gtün donuyo nedir ki. geçen gün chicago'dan gofret aldım kırmızı ülker, az önce afiyetle yedim, bi daha zor bulurum artık.
Turbo sakız içinden bir zamanlar yarış otomobilleriyle ilgili mi ne, bilgiler çıkardı. Hatırladın mı? Orada da bize giren çıkan yoktu ama yüksek hız özellikli, bilmemkaç beygirli diye bir taraf üstün çıkınca diğerini ezerdi. Aslen bu tip oyunlar bizde folklor haline gelmiş, gelenekselleşmiştir. Uzağa işemekten, kıç donmasına bunun örnekleri literatürde mevcuttur. Erkek olduğundan daha iyi bilirsin. Kabus görüp erken vakit uyanmışım, yorumlarına istinaden geri uyuycam, BİLESİN.
-18: 8 silindir
-10: 12 silindir.
sıcaklık yüksekse makbul yani. daha iyi anlaşılması için tam tersi örnek vermek gerekirse, senin sıcaklığın 44 derece benimki 45 derece olsaydı, sen kazanmış olacaktın. cayır yanmanın lüzumu yok, vücut ısısına göre rölativite.
o elindeki tasoları fişekle bakiym çocum.
Yorum Gönder