1 Eylül 2008 Pazartesi

The Butterfly Effect

Resim aralarındaki boşluğu sıfırlamak her zaman kısmet olmuyor, bu seferlik toplu anlatım metoduyla resimaltı yazmalı: (1)Kelebek evinden bir görünüm, salkım saçak bir takım bitki ve balık türleri (2)Haga Park içinde Esen literally yeşil sahalarda (3)Kafam büyüklüğünde orkidelerle hatıra fotoğrafı (4)Esen, yarım metrelik japon balıklarıyla hasbıhal ederken (5)Pembe ve egzantrik çiçekli bir ağacın altında Yakari gülüşler/duruşlar (6)Koca kelebek, parkın içinde onlara bank olsun diye konuşlandırılmış plastik çiçek demetlerinden birinde dinlenirken (7)Aynı kelebeğin bir akrabasıyla kadrajda ben
80 kronu verince sandık ki ormanların kralı olacağız. Bir başka sefer diye umuyorum.

Esen'le geçtiğimiz Cumartesi kelebek evine gittik. Tanıtımına bakarsak baya dallı güllü, çiçekli botanikli bir ortam olacaktı, geçtiğimiz bahar içimde filizlenmeye başlayan doğa aşkım da körüklenecekti. Yanıma not defterimi bile almıştım. Gördüğüm enteresan çiçek/böcek türlerinin isimlerini yazıp akşam da resimleyecektim.
Gelgelelim ortam beklediğimizden hayli farklı çıktı. Kelebek evinden aklımda neler kaldığını sıralamam gerekirse :
1) Gigantic japon balıkları ve parmak emdikleri gerçeği
2) Koca benekli kelebek (her fotoğraf karesinde çıkmak için bir oraya bir buraya uçtu durdu. Ne kadar kameralara oynuyormuşsun, hayretmişsin ARKADAŞ!)
3) Göbeği yere yakın küçük bir kuş türü
4) Türleri koruyabilmek için içerdeki havayı nemli +27 derecede tutmalarından kaynaklı kamera buğulanmaları. İçime giydiğim t-shirtteki buğulanmaları ise anlatmıyorum.
5) Kelebek evinin kafesinde leziz görünüp yarısı kadar leziz olmayan yemekler (Havuçlu kek enfesti though. )
Bu envanterden anlaşıldığı üzre botanikçilerin hastası olacağı türler vardıysa ve biz esgeçtiysek bile, halka hitap edecek şaşırtıcı, etçil büyük çiçekler olsun, elini sürünce kapanan nazlı çiçekler olsun, parmakla dürtünce "Ananıı-ıı!" diyerek yana kaykılacak, Show Haber'in zaman doldurmak için kullanacağı ŞOK!ŞOK!ŞOK! bitki türleri yoktu. Botanikçiler için botanik yapan bu halka uzak anlayışı kınıyorum.
Kelebek evinin de arazisinde bulunduğu, yeşille mavinin buluştuğu ve sağlı sollu ağaçlarıyla büyüleyici Haga Park gerçeği ise yadsınamaz. Bu ülkenin sırtı yere gelmez, ben söyleyeyim. İsveç insanı bu yeşille kucaklaştıkça bir ikiyüz yıl daha savaştan, stresten uzak yaşar. En yüksek intihar oranı İsveç'te diyenlere de tokat gibi bir link yazıyorum, sabah akşam osbir numaraya baksınlar.
Türkiye listede yok diye sevinemedim, hayat koşturmacasında intihar etmeye vakit/fırsat mı kalıyor ki anacım. HA? Bekliyorlar ki kendiliğimizden ölelim. İntihar hevesi bile bırakmıyorlar adamda.

Hiç yorum yok: