İlk gidişimdeki kadar özler miyim buraları, bilmiyorum. Bir yerden sonra kafa kaldırmıyor be atam, İstanbul'u bile tadında bırakmak lazımmış, bilemedik. Çift matine arkadaş turlarından sonra kendimi uzaktan seyretmeye başladım. "Nasılmış oralar?", "Dönmeyi düşünüyor musun?/Vallahi kal, ne yapacaksın buralarda!", "Erkekleri yakışıklı mıymış?/Kızları güzel miymiş?", "İçki orada pahalı mı?/Takılacak güzel yerler var mı?", "Okul ne zaman bitiyordu şimdi senin?" fiks sorularına fiks menü cevaplar uydurdum. Bir ben oldum benden içeru.
Gidince yine kış kıyametle uğraşacağız. Belli ki bu şortlar, elbiseler giyilemeyecek. Belli ki şappi şappi babetler yerini dağ gibi botlarıma bırakacak. Üstelik ayağımı suya sokamadan... Hof.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder