15 Temmuz 2009 Çarşamba

Teşekkürler Türkiye!

Bir insanın güneşlenmelerden eve gelip mailinde "ilk basılmış işin için seni tebrik ederim" içerikli bir mail bulmasının ihtimali nedir, bugün bunu irdeleyeceğiz candostlar. Tanıdınız mı, ben sol triplerdeki, türkü bar tadındaki Roll dergisi. Dostumdostumdostum.
Eve gelince ve hatta tüm zaman dönümlerinde, uyandığımda, evden çıkmadan, banyo yaparken, banyo çıkışı, tırnaklarımı keserken, saçlarımı kuruturken veyahut ruj sürerken, televizyon seyrederken, yatmadan önce, yatıp da uyku tutmadığında, herhangi bir anda adeta gerçeklik yoklaması alırcasına laptop kapağımı açar, çalışmadığım, bir şeyler okumadığım zamanda bile bazen sadece wallpaperin üzerinde okla kareler açıp açıp, genleştirip daraltıp dururum. Bilgisayar başında oturmanın müptelası olmuşum adeta.
Yine, bugün eve gelince daha üstümü bile çıkarmadan (ve bir süre daha çıkarmadım ha, kendini unutup yatmadan önce hala elbiselerimin altında bikiniyle durduğumu farkettim, yalan değil) bilgisayarımı açtım ve bu maille beraber iki mail daha aldım. Ama bu mail içeriği en enteresan olanıydı. Bir süre ekte bir şey olduğunu görmediğim için bambaşka alemlere daldım. Başka bir şey kastettiğini sandım. Sonra daha başka bir şey. En son kafamı arkaya çevirip laf yetiştirmeksizin maile baktığımda ekte bu resmi gördüm. Cancun'u aradım. Bu ne? Anlamadım ki. Şaka mı, ne bileyim, internette bir site var gidip form dolduruyorsun ve sana sanki böyle gazete küpürü gibi bişey mi çıkarıyorlar? Yok, öyle değilmiş.
HaberTürk diye bir gazete varmış. Bilmiyorum, belki parasız veya çok ucuza veriliyordur. Vapurlara falan bedava koyuyorlardır. Gazetenin niteliği hakkında bir fikir sahibi değilim. Fakat şansa, bugün bu gazeteyi okuyor Cancun, sayfaları geçiştirirken bir anda bunu görüyor. Yazımı okuduğu için fotoğraf ilgisini çekiyor galiba. Sonra gidip scan ediyor üşenmeden ve bana yolluyor. Ben de güneşin altında iki kitabı birden okumuş olmaktan mıncık mıncık, nuhun ankara kıvamındaki beynimle mailde alt anlamlar arıyorum. Falanfilan.
Herneyse,
Asıl başka şey yazacaktım, o da sonraya kalsın. Ben de bağlamı meçhul bu reklamım için teşekkür edeyim.
P.S. İlk basılan işim bu değil.
P.S. İkinci basılan işim de bu değil.
P.S. Büyük terbiyesizlik yapıyorsun ama affettim madem scanle uğraşmışsın. Barışalım.
Ben orta birde falanken galiba, bir gün okula bir afiş asıldı dandikten. Bak dur, anlatmazsam ölürüm. Scan deyince hatırladım. Böyle ergen anılar damla damla dökülüyor ilk çağrışımda. Evet. BurakBora'nın seçkin ailesine katılışımın ikinci, bilemedin üçüncü yılıydı. Henüz okul yemekhanesinde yemek yiyordum diyeyim, o derece. Okuldaki durağan hava, adamı boğuyor, sonra daha beter boğmak için arada sakinleştirip ferahlatıyordu. Bir gün panoda asılı bir kağıt gördük. Afiş dediysem hemen heyecanlama, bir kuru a4. Üzerinde BrainScan yazıyordu fevkalade korkunç biçimde. Grup, konser, bir şey diyor. Öğle tatilinde. Şipor salonunda. Kalk sen git. Herkes bir yaban. Alışmamışız böyle aktivitelere. Korktuk, gidince zıpkınla falan avlarlar mı diye. ŞAKA. OKULUMUZU ÇOK SEVİYORUZ VE DAİMA DA SEVMEYE DEVAM EDECEĞİZ. Hayır. Hiç sevmiyoruz. Devam edelim.
Şimdi nasıl tasvir edeceğimi inan bilemedim, o derece, öbek öbek, iki orada, üç burada öğrenciler, toplu izleme kültüründen uzak bir vaziyette, geçiyordum uğradım imalı gözucuyla sahnedeki gençleri süzüyor. Genç diyorsam, bizim lisenin son sınıfından bıçkın, yağız, yiğit metalci tayfası. Allem kallem müdürden izin mi almışlar, bilemedim, çalıyorlar, konser ediyorlar. Sağolsunlar. Onlardan sonra bir daha da tekrar edilmedi zaten bu organizasyon.
Güzele odaklanalım, yola devam:
Brainscan, beynimizin yeterince skenlendiğine ikna olduktan sonra, brutal vokallerin tozu dumanıyla dağıttığı perdesiz, bölmesiz okul sahnemizi terketti. Biz, sadece bu etkinliğin benzeri olmadığı için bile, hevesle, sevinçle, daha uygar bir dünyanın hayaliyle sınıflarımıza dağıldık.
Sonraki senelerde gurbetçi punkrocker bir arkadaşımız bahçedeki mermer Atatürk büstünün üstünde oturup ağlayarak metalika söyleyene kadar da, böyle enteresan bir duruma tanık olmadık.
Yine de, ne güzel gruptun sen Brainscan.
Madem Roll'la başladık, durmak yok, Roll'a devam. Aşık Veysel'den gelsin mi o halde? Hemen akabinde hareketli halaylarımız sayesinde oturmak hayal olacak! Haydi dostlar, haydi can!

3 yorum:

Unknown dedi ki...

congrats tebriks grattis..artık nece dersen yawriceylan=)

Metin dedi ki...

vaaay :)
habertürk'ün gazetesinden önce tv kanalı daha bi tanınır, hiç değilse ben öyle tanıyorum, bilmiyorum.
bu haberden sonra arttı mı hitlerin?
haberi kimin çıkardığını da merak ettim doğrusu: stajyer? canı sıkılan internet sorumlusu? canı sıkılmayan ciddi internet sorumlusu? internet haberlerinden sorumlu kişigilin arkadaşı?

Elmoş dedi ki...

Bilmiyorum kimin çıkarttığını, ben de merak ettim. Hitlerim çok da artmadı, korsan bizi de vurdu ağbeaa.