27 Kasım 2008 Perşembe

Ben eve gidiyorum bak.


Adam kapakta ÇOÇUKLAR yazmış yahu, inanılır gibi değil.


Merhabalar, ben Hayta İsmail. Şaka, kafam patlayacak derecede sıkıldım şu makaleden. Şimdi diğerine geçiyorum. Çok fifinizde diye söylemek istedim.

Bu arada Hababam Sınıfı'nın 81 yılı versiyonu acaibin çok ötesinde kötüydü, hatırlıyor musunuz? Mehmet Ali Erbil'den zaten zehlem gidiyor, bir de üstüne Yaprak Özdemiroğlu, yan rollerde "yiiaaa aşşşkolsunn hoceaaam" diyen dansçı kız figüranlar, o seksenlerin akar kokar rüküşlüğü, kadrodaki İlyas Salman (ki bu tarih hocamıza benzediği filmiyse eyvahlar olsun). Hof. Şimdi bizim bi tarihçi vardı lisede, lise dediysem yanlış anlaşılmasın, kötü manada lise. Kabus gibi olan lisemde bir tarihçi vardı, ne zaman azıtsak (yahu çocuğuz, İNSANIZ, insan evladı nasıl azıtmaz, onca hormon, onca yağ, enerji nasıl yakılacak? Elin ayağın iki kat olmuş, memelerin çıkmış, saçlarını sabah yıkasan öğlen yağlanıyor, erkeklerde komple imam hatip ekollü incecik terlemiş bıyıklar... Tabi fıttırırcasına sıkılıyorduk, camdan dışarı bakıyorduk, birbirimize defter arkasından koparılmış notlarla kağıtlar yazıyorduk, çenemizi sıraya koyup gülüyorduk, yan yatıp fısıltıyla dedikodu yapıyorduk falan mesela) bu adam ( M. Tatlı diyelim mi, hepberaber) hemen İlyas Salman'ın bu filmdeki hali gibi "siz Anadolu'da zor şartlarda ohuyan çocuhların durumunu bilmiyorsunuz, ben inşaatta çalışırken bir yandan ohudum" çekerdi. Zor koşullarda çocuklar okuyor da, o mu normali be yakışıklı ağbiycim, Tarıkakan ağbiycim? Tinerci çocuk muhabbetleri çektirmeyin ulan bana! Normal mi? Anadolu'da zar zor, karda kışta yürüyerek, 5 sınıf bir göz odada toplanarak ders yapıyorlar, azıtamıyorlar, peki bu mu normali? Bunu mu baz alalım, DELİRTMEYİN ADAMI! Onların da delirmeye, onların da azıtmaya, onların da tuvalette sigara içip sifonun içine saklamaya, yaz geldi mi su savaşı yapmaya, koşup birbirini tutarken gömlek cebi yırtmaya hakkı var. Onlar da bunu yapabilmeli zaten. Ha, yapamıyorsa onun hesabını neden yaşıtı garibanlardan çıkarıyorsun? Onu Anadolu'da kendimi İstanbul'da doğurtan ben miyim ulan? İkimizin kanı da aynı derecede deli akmıyor mu? Gidip kolejlerde, senzozeflerde, robertlerde de bizi mi örnek gösterip acıyorlar? Orada acıma edebiyatı yoktur tabi, varsa bile ingilişcesi, fransışcası. Anadolu'dan değilsek bile Anadolu Lisesi'ndeniz be ağbiycim. AnatolyınHayskul. Sanki High School kavramına yeni açılımlar getiren bir devrimmiş gibi. Anadolu Usulü High School der gibi. Sonradan her lise Anadolu Lisesi'ne bağladı zaten. Onca kurs, onca FKM, onca özel ders, sınav boşa gitti. Hepsi çöpe gitti. Neyse ki FKM'de nasılsa yarı burslu muydu ne diye, hiç ders dinlemiyordum.

Ne diyordum, işte o Hababam Sınıfı çok paçozdu. Ama küçükken Rıfat Ilgaz'ın her kitabı kütüphanemde vardı, çok net hatırlıyorum, ve yukarıda kapağı görülen Hababam Sınıfı da en kalınlarından bir tanesiydi. Hayatımda hiç o kadar kalın kitap okumamıştım.
Aynı dönemde Aziz Nesin'in "Şimdiki Çocuklar Harika" kitabı da aynı kütüphanedeydi. Biz o büyük evden annemle taşınırken kitaplarımın hepsi heba oldu, yanarım yanarım ona yanarım. Pıtırcık serisi de, keza. Pıtırcık olayına girmeden çıkıyorum. Morelim bozuluyor.

Nerden nereye. Ben evime döneyim.

1 yorum:

Northx dedi ki...

"Şimdiki Çocuklar Harika" çocukluğuma damgasını vurmuştu. Kitap bittiğinde kahrolduğumu şimdi gibi hatırlarım.