23 Eylül 2008 Salı

Ramazan'da bloga ara vermek caiz midir Hocam?

Resimdeki ünlü: Şener Şen
Ben bu resmin gördüğüm andan itibaren aşığıyım desem, yine abartıyor diyeceksiniz.
Bıktım ULAN bu tip sorulardan. O caiz midir bu caiz midir. Ramazan dedim mi pide ve kokokolo şişesini yanyana koymuş, fonda minareli reklamlar, güllaç isimli Türklerden beklenmeyecek hafiflikte sütlü tatlı ve saçmasapan caizmidirsoruları akla geliyor. Ülkemden uzaktayım diye buralarda pideydi, kokokoloydu göremedim, unuttum Ramazan'ın varlığını. Sağda solda okudum, hoca kısmına üzüldüm yine. Al sana benden "o olur mu hocam, bu olur mu hocam" sorularına toptan çözüm:

Diyanet İşleri web sitesine bir güzel bot sistemi yerleştirsin. Bilmeyen arkadaşlar için bot, sen bişey deyince bişey diye hemencecik cevap verip insana karşısında insan varmışcasına şeyettiriyor. Bu tanımımdan anlamadığınız üzere, şu kadarını Wikipedia'dan şeyedeyim:
A chatterbot (or chatbot) is a type of conversational agent, a computer program designed to simulate an intelligent conversation with one or more human users via auditory or textual methods. In other words, a chatterbot is a computer program with artificial intelligence to talk to people through voices or typed words. Though many appear to be intelligently interpreting the human input prior to providing a response, most chatterbots simply scan for keywords within the input and pull a reply with the most matching keywords or the most similar wording pattern from a local database. Chatterbots may also be referred to as talk bots, chat bots, or chatterboxes.

Evet. Bunlardan yerleştirsin, inananlar, müminler de internet kafeden deeyaNETishlerie.dev (gov yerine TDK uyumlu uzatma yaptım, nası BEYENDİNİZ Mİ?) adresinden çatır çutur sorsun. Aklına ne gelirse sorsun. Türk insanının sormakta beis görmediği tek konu Ramazan'da yediği/ içtiği, yattığı/yuttuğu. Tutma orucu madem öyle ARKADAŞ. Bir oruç için beynimizi yiyorsun, o da oruç bozmuyor mu ULAN? Beynimizi yiyorlar hocam. Onlarınki sayılmasın. BANENE, BANENE.

Bu arada Ramazan'daki meyve-sebze fiyatı, lokum-hurma fiyatı, zam üstüne zam fiyatı haberlerine soundtrack edilmiş "Üsküdar'a gider iken" gibi ve "Süt Kardeşler" tarzı eskiosmanlışeyindegeçen komedi filmi müzikleri veya bir takım dini çağrışımlı müzikler, ilahiler de beni çok bayıyor. Şu anda burdayım diye duymuyorum/baymıyor. Bundan fevkalade hoşnutum. Coştum öğlen öğlen. Klavyeyi kıracak gibi bastıra bastıra yazıyorum, kütüphanedekiler uyuz olmuştur biraz sakinleşeyim.

Şimdi de çeşitli görsel öğelerle bu tertemiz sayfayı süslüyorum.

Ajda Pekkan, yakın zamanda Audio Bullys'in remixlediği Nancy Sinatra "Bang Bang"ini meğersem superduperfluent biçimde söylemiş bundan milyar sene önce. E o zaman şarkı patlayınca niye bunu keşfedip mini haber yapamadı Atv, hadi olmadı ShowTV? Kabarık saçlı boktan muhabirleri "eşşeğin kuyruğunu çekince ne tepki veriyor" haberi mi yapıyordu o esnada? Hadi olmadı Özel Hat, Mega Magazin, Uçan Kuş, bunlar bi şokhaber yapamadılar mı? Ajda Pekkan nasıl bunlar nemalanamaz? Tarkan'ın, Kenan Doğulu'nun yurtdışına açılmak için pert İngilizceleriyle, Seinfeld'deki Hintli Babu İngilizceleriyle single yaptığı bir dönemde, bu şarkı nasıl kıymetlenmedi? Edirneden Ardahan'a lokal diceyler, isimlerini İngilizce harflerle süsleyip kendilerine sahne adı yapmış arkadaşlar neden "Bang Bang" i bulup, Yerli Audio Bullys olmadı? Kafa yok sizde kafa.

Hiç yorum yok: